Habercinin en temel görevi, doğruları, doğru zamanda, doğru bir şekilde açığa çıkarmak ve duyurmaktır. Ancak günümüzde doğrular kişilere ve bakış açısına göre değişebilmektedir. Bunun temel nedeni, evrensel ilkelerden uzaklaşılmış olmasıdır. Bu ders, doğumdan yani tek koşulun insan olmanın verdiği haklar üzerinden gazeteci adaylarına bir bakış açısı kazandırmaktır. Temel amaç insan hakları savunuculuğunun bir amaç değil bir ütopya olduğunun anlaşılmasıdır.

Haberci işinin merkezine doğru bilgiyi koymalıdır. Din, dil, ırk, cinsiyet, milliyet kavramları haberin çıkış ya da varış noktası olamaz. Bu ders haberci adaylarına doğuştan gelen haklar ile sonradan kazanılan haklar arasındaki farkları, öteki kavramını, nefret söylemini, ifade özgürlüğünün önemini anlatacaktır. Bu prensiplerden hareketle medyanın verdiği insan hakları sınavları üzerinden örnek olay ve ilkeler tartışılacaktır.